3 Mayıs 2016 Salı

Favori Dizilerim


 Yeniden merhabalar, sizlere dün akşamki yazımda söz verdiğim gibi her gün bir yazı adlı çalışmamın ikinci yazısını yazmak için bilgisayarımın başındayım. Düşündüm düşündüm neden bahsetsem de sürekli makyaj sürekli bakım bunalmasak diye ve bu günkü yazımı favori dizilerim hakkında yazmaya karar verdim. O halde yabancılardan başlayalım...


 Aslında polisiye türüne bayılan bir izleyici olup bilim-kurgu ve tarih, savaş'dan çok fazla hazzetmem ama ve lakin bana bu lafımı yedirdiğini düşündüğüm iki dizi var.
 Birincisi  tabiki de tartışmasız şu günlerde 6. sezonu başlamış olan ve efsane haline gelmiş olan Game of Thrones dıı rıııı dırırı rıııı dırırııımmm dediğinizi duyar gibiyim :):):) ben bu diziye başlamak için fazlasıyla geç kaldım bundan iki sene önce kadar ilk iki bölümünü izleyip bune ya tırt neyini abartıyolarsa bu kadar demiştim. Ama sonra yani yaklaşık bir ay önce sıktım dişimi ve ilk sezonu yarıya kadar izledim ve o an anladımki asıl olaylar o benim tırt dediğim ikinci bölümden sonra başlıyor. Neyse çok fazla uzatmadan konuyu toparlayayım gerçekten abartıldığı kadar başarılı bir dizi birazda tarihten savaştan hoşlanıyorsanız ballı kaymak :) gelelim ikiniciye şans eseri izlemeye başlayıp sonrasında olayların gelişme şeklinin ilgimi çektiği bilim-kurguya.. Under the Dom. İlk iki sezonunu heycanla izlemiş olmama rağmen üçüncü sezonu bana beklediğim etkiyi vermedi ve sıkılıp bıraktım diyebilirim. Kötümüydü değildi ama ben kendi içimdeki beklentiyi biraz yükseltmiş olabileceğimden beni tatmin etmedi. Ve üçüncü favorim benim için asla bitmeyecek olan dönüp dönüp zevk alarak izleyebileceğim Hannibal. Tam benim kafa yapıma yazılmış bir senaryo. Her şey görmek istediğim gibi hele o hannibal lecter'ın yemekleri yaparkenki huzuru görülmeye değer.

 Yazı çok uzadı farkındayım ama izlediğim yabancı diziler hakkında günlerce konuşabilirim. Çünkü izlerken resmen yaşıyorum. Bir kaç tanede bu dönem severek izlediğim yerli diziden bahsedip bu günkü yazımı bitireceğim. Ve 46 Yok Olan bu nasıl bi yapım, bu nasıl güzel oynamak. Kendim izliyorum yetmiyor şu sıralar bide etrafımdakilere izle izle diye söyleyip duruyorum. Geliyorum ikinciye tabi ki Hayat Şarkısı, Hülyanın  zekası beni benden alıyor. Hatta ayakta alkışlayasım geliyor. Ve son olarak cumartesi akşmları severek izlediğim Tatlı İnkitam. Neden bilmiyorum ama biraz içimizden bir konusu var gibi günümüz pelinsularının kafası ekranda sanki ve bu sebepten genç kuşak olarak favorim demek doğrumu bilmiyorum ama hoşuma gitti diyebilirim. Eğer yazıyı sonuna kadar okuma sabrında bulunabildiyseniz sizlere çook çook teşekkürler ediyorum. Sizlerde fikirlerinizi favorim dediklerini yorumlar kısmında paylaşırsanız hep beraber bir sohbete çevirebiliriz buraları. Kendinizi sevin ve kendinize iyi bakın.. Görüşmek üzere.. Birincisi  tabiki de tartışmasız şu günlerde 6. sezonu başlamış olan ve efsane haline gelmiş olan Game of Thrones dıı rıııı dırırı rıııı dırırııımmm dediğinizi duyar gibiyim :):):) ben bu diziye başlamak için fazlasıyla geç kaldım bundan iki sene önce kadar ilk iki bölümünü izleyip bune ya tırt neyini abartıyolarsa bu kadar demiştim. Ama sonra yani yaklaşık bir ay önce sıktım dişimi ve ilk sezonu yarıya kadar izledim ve o an anladımki asıl olaylar o benim tırt dediğim ikinci bölümden sonra başlıyor. Neyse çok fazla uzatmadan konuyu toparlayayım gerçekten abartıldığı kadar başarılı bir dizi birazda tarihten savaştan hoşlanıyorsanız ballı kaymak :) gelelim ikiniciye şans eseri izlemeye başlayıp sonrasında olayların gelişme şeklinin ilgimi çektiği bilim-kurguya.. Under the Dom. İlk iki sezonunu heycanla izlemiş olmama rağmen üçüncü sezonu bana beklediğim etkiyi vermedi ve sıkılıp bıraktım diyebilirim. Kötümüydü değildi ama ben kendi içimdeki beklentiyi biraz yükseltmiş olabileceğimden beni tatmin etmedi. Ve üçüncü favorim benim için asla bitmeyecek olan dönüp dönüp zevk alarak izleyebileceğim Hannibal. Tam benim kafa yapıma yazılmış bir senaryo. Her şey görmek istediğim gibi hele o hannibal lecter'ın yemekleri yaparkenki huzuru görülmeye değer.
 Yazı çok uzadı farkındayım ama izlediğim yabancı diziler hakkında günlerce konuşabilirim. Çünkü izlerken resmen yaşıyorum. Bir kaç tanede bu dönem severek izlediğim yerli diziden bahsedip bu günkü yazımı bitireceğim. Ve 46 Yok Olan bu nasıl bi yapım, bu nasıl güzel oynamak. Kendim izliyorum yetmiyor şu sıralar bide etrafımdakilere izle izle diye söyleyip duruyorum. Geliyorum ikinciye tabi ki Hayat Şarkısı, Hülyanın  zekası beni benden alıyor. Hatta ayakta alkışlayasım geliyor. Ve son olarak cumartesi akşmları severek izlediğim Tatlı İnkitam. Neden bilmiyorum ama biraz içimizden bir konusu var gibi günümüz pelinsularının kafası ekranda sanki ve bu sebepten genç kuşak olarak favorim demek doğrumu bilmiyorum ama hoşuma gitti diyebilirim. Eğer yazıyı sonuna kadar okuma sabrında bulunabildiyseniz sizlere çook çook teşekkürler ediyorum. Sizlerde fikirlerinizi favorim dediklerini yorumlar kısmında paylaşırsanız hep beraber bir sohbete çevirebiliriz buraları. Kendinizi sevin ve kendinize iyi bakın.. Görüşmek üzere..


  

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder